6 Nisan 2009 Pazartesi

Fuat ERCAN

Hiç kuşkusuz tarihsel olarak yapısallaşmış ve şimdi ise karşımıza zorunluluk olarak içine alan bir gerçekliğin içinde “farklı rollerimiz” vardır.” Anne olmak, baba olmak, dindar olmak, çocuk sahibi olmak, patron olmak, işçi olmak, zanaatkar olmak, tüm bu olma hallerine uygun yaşama reçeteleri ve bu yaşama uygun mekanlar, bu yaşamlara uygun nesneler tanımlanmıştır. Bu tanımlanmış dünya da kaçmak, ama tekil olarak kaçmak sadece yine tanımlanmış fakat aynı dünya içinde başka bir yere kaçmaktır. Aslında bu bir hapishane. Kaçış, daha çok marjinalleşerek içerildiğin başka bir hapishaneye kaçıştır.

Hiç yorum yok: