21 Ekim 2009 Çarşamba

Ekşi sözlükten bir entry- olduğu gibi-

film : anlat istanbul
sahne : final
hilmi bey yolda yürürken koşarak geçen birisi ona çarpar ve kavalını yere düşürür.
- kırdınız ulan, kırdınız ulan, kırdınız. işte bi bunu kıramadınız. istanbul'unuza geldik karımı elimden aldınız, yetmedi ikinci karımı da elimden aldınız, yetmedi bunu kıracaktınız, kıramadınız! bu benim silahım be, benim topum tüfeğim be. ben bunu üfleyince ne oluyor biliyormusunuz siz? herşey değişiyor, herşey! herşeyi değiştiririm ben! istanbulunuzu da, masalınızı da başınıza yıkarım. uyanın, herkes uyansın! yalan bunlar yalan, masal hepsi. aşklarınız, meşkleriniz, eviniz meviniz hepsi yalan! uyuyorsunuz uyutuyorlar sizi, masal hepsi! gelin gidelim burdan gidelim!
istanbul bitti zaten, başka bir memlekete gitmek lazım. gel abicim gidelim. şimdi hilmi abin bunu bi çalacak herkesin gözü açılacak, herkesin gözünün önündeki sis perdesi kalkacak, yalanlar ortaya çıkacak, herkes çok daha mutlu olacak, uyanın! uyanın millet! burası bize göre değil, bambaşka bir memlekete gidiyoruz, orda kadınlar daha başka, aşklar başka, dostlar daha başka, herşey biraz daha iyi, daha adam gibi. uyanın! gidiyoruz buralardan, sen tek başına kal, bomboş kal istanbul! götürüyorum herkesi.
uyan istanbul orospusu uyan! senin masallarına kandık hayatımızı yedik be! herkeste uyansın, masal bitti! uyanmıyor musun? ben seni uyandırmasını bilirim.

15 Ekim 2009 Perşembe

yalnızlaştırdığımız ağaçlar kadar yalnızız.

3 Ekim 2009 Cumartesi

Mutluluk

Mutluluk kavramının hayattaki tek işlevi acı vermektir

Ayrıca mutluluk bilgi ile kazanılır demiş ya eflatun, halt etmiş afedersin.