
12 Eylül 2007 Çarşamba
10 Eylül 2007 Pazartesi
Kafası güzel olmak ya da o ruh halinde yaşamak.
ne içindeyim zamanın,
ne de büsbütün dışında;
yekpare, geniş bir anın
parçalanmaz akışında.
bir garip rüya rengiyle
uyuşmuş gibi her şekil,
rüzgarda uçan tüy bile
benim kadar hafif değil.
başım sükutu öğüten
uçsuz bucaksız değirmen;
içim muradına ermiş
abasız, postsuz bir derviş.
kökü bende bir sarmaşık
olmuş dünya sezmekteyim,
mavi, masmavi bir ışık
ortasında yüzmekteyim.
Ahmet Hamdi TANPINAR
ne de büsbütün dışında;
yekpare, geniş bir anın
parçalanmaz akışında.
bir garip rüya rengiyle
uyuşmuş gibi her şekil,
rüzgarda uçan tüy bile
benim kadar hafif değil.
başım sükutu öğüten
uçsuz bucaksız değirmen;
içim muradına ermiş
abasız, postsuz bir derviş.
kökü bende bir sarmaşık
olmuş dünya sezmekteyim,
mavi, masmavi bir ışık
ortasında yüzmekteyim.
Ahmet Hamdi TANPINAR
7 Eylül 2007 Cuma
Bunu da güzel söylemiş aynı insan.
Seslenirsin,’arkadaşım, yoldaşım’ ben de sana seslenirim, ‘yoldaşım, arkadaşım’-çünkü cehennemimi görmeni istemem. alevler görüşünü yakacak, duman burnuna dolacaktı. senin gelmeni istemeyecek kadar çok severim cehennemimi.bırak, cehennemimle başbaşa kalayım.
Halil CİBRAN
Halil CİBRAN
Demiş ki bilen bir insan.
6 Eylül 2007 Perşembe
5 Eylül 2007 Çarşamba
The good ones.
'biliyorum, çogunuz iyi insanlarsiniz. bu yüzden hep kötüler kazaniyor zaten. birçok kötü, hatta alçak tanidim. çogu neseli insanlardi. hiçbirinde çekingen bir ruh haline rastlamadim. kötüler atak, iyiler pisiriktir. etrafiniza bakin, en heyecan verici, en eglenceli insanlar hep sahtekârlardir. hepsi paldir küldür konusan, agiz dolusu gülen insanlardir. çünkü sahtekâr, sempatik olmak zorundadir. iyinin böyle bir mecburiyeti yoktur. iyi; sıkıcıdır...'
Yılmaz ERDOĞAN
Yılmaz ERDOĞAN
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)